1.17.2010

Istanbul: Yedim, içtim, gördüm Part 1

Istanbul'a gelip yeni mekanlar keşfetmek , yeni tatlar tatmamak benim vazgeçilmez hobilerimden biri :) Yemek yemeği, özellikle de farklı tatlar tatmaya bayılıyorum ve birgün kendime ailt hergn farklı tatları müşterilerine sunan kçük bir yerim olmasını çok ama çok istiyorum!

neyse ben hemen konuya girip neler yediğimi hangi mekanları gezdiğimi anlatmak istiyorum!

Nişantaşı- Kantin: Belki birçok kişi için yeni bir mekan değil ama ben yeni keşfediyorum. Bu mekanı bebek bekleyen ve doktoru nişantaşında olduğu için keşfeden ablam sayesinde buldum :) nişantaşında sokak içinde 2 katlı bir mekan burası.. alt kat paket servisleri için kullanılıp üst kat ise restoran olarak hizmet veriyor.

Mekan dışardan çok iddialı gözükmüyor ama içeride gerçektende herkesin ağız tadına uyabilecek güzel tatlar var. Öğlen saatleri genelde çevredeki iş yerlerinde çalışan iş adamlarının vs uğradığı ve bu yüzdende yoğunluğun eksik olmadığı bir mekan. bu yüzden biz genelde öğlen 1'den sonra gitmeyi ve rahat rahat yemek yemeği tercih ediyoruz.

Yemekler kara tahtanın üstüne yazılı ve siz duvardan ne isterseniz onu sipariş veriyorsunuz. cok fazla yemek seçeneği yok ama ellerinde olanlarda herkesin ortak beğenisine uyan yemekler. Zaten hergün neredeyse aynı yemek çıkmıyor yani her seferde farklı tatlar sizi bekliyor olabilir.

Ben en son gittiğimde Falafel yedim ve çok beğendim ( Paris'e yolu düşenler için söylüyorum..gelecek yazımda dünyanın en ünlü falafelcilerinin olduğu mekanı size anlatacağım). Asıl yan masada görüpte tadamadığım yaprak ciğer aklımda kaldı ama olsun :) o da başka bir sefere...
Yemekten sonra size mutlaka ama mutlaka tavsiye edeceğim bir tatlı var! Kestaneli beze!! Aman tanrım.. muhteşem ötesi, ağızda dağılan ve çikolata sosuyla oluşan bir tatlı bu! genelde kestane sevmem ama bu başka birşey.. mutlaka yolunu düşerse yemeden bu mekandan ayrılmayın, yoksa çok şeyler kaybedersiniz, benden söylemesi.

No comments: