10.24.2013

Üretmeye, çizmeye devam!

Doodle merakım son sürrat devam ediyor...

Her akşam yatmadan önce mutlaka bir şeyler çizip, öyle yaratıp uyuyorum :)

Önceden çöp adam bile çizemeyen ben, şimdi elimde  renkli kalemlerim, çizim defterimle geziyorum.

Baktığım her şeyin, gördüğüm her desenin bana ilham vermesi muhteşem bir şey..insanın ürettikçe üretesi geliyor. 

En son yaptığım ve beğendiğim çizimlerimi sizinle paylaşıyorum ve umarım sizlere de ilham verir diyorum :)








9.30.2013

Doodle sen ne güzel şeysin!

Kötü ve çok sıkıntılı bir gün hatta haftasonu geçirdim..

Sevdiklerimin üzüldüğü haberler aldım ve tüm bunlar beni çok ama çok üzdü..

Tek ama tek kafa dağıtma yöntemim blog ve doodle!

Bak bu ruh halim bana neler yaptırdı...




9.15.2013

Hobilere Devam =)

Yazın başından beri durmaksızın çiziyorum, boyuyorum, yeni şeyler yaratıyorum.

İçimdeki sanat aşkının bu kadar bastırılmış olduğunu tahmin edemezdim. Rüyalarımda bile kendimi resimler çizerken buluyorum.

Her hafta kendime renkli kalemler alıyor, defterlere, kağıtlara soyut resimler çiziyorum :) Şunu söyleyebilirim ki kafayı dağıtmanın en ama en güzel yöntemiymiş çizimek ve yeni birşeyler üretmek.

Blogumda yaptıklarımı sizlerle paylaşmak ve sizlere de ilham vermek istiyorum. Gerçekten de stres atmak ve yaratıcılığınızı geliştirmek için mutlaka ama mutlaka çizin :) Yeteneğim yoktur benim demeyin! İnsan bir başladımı yeteneğini keşfediyor ve bundan haz almaya başladınız mı işte o zaman kendinizi durduramıyorsunuz.

Son günlerde yaptığım somut çizimlerden bir kaç örneği aşağıda paylaşıyorum:




En fazla beğeni alan da bu =)


Yukarıdaki çizimlere ek olarak, yazın sahillerden topladığımız taşlar üzerine de çizimler yapıyorum. Ortaya çok sevimli şeyler çıkıyor:





9.01.2013

Sonunda Luwak Kahvesinden İçtim

Bir arkadaşımın annesinden hiç beklemedik bir hediye aldım: Luwak Kahvesi.

Daha önceleri bu kahvenin adını ve özelliğini duymuştum ve seneler sonra bire gün evde bu kahveyi yapacağım aklımın ucundan geçmezdi.

8.26.2013

Benim Arzum, Güzel Bir Yemek Yapmak!


Uzun zamandır arkadaşlarımı çağırıp onlar için güzel bir akşam yemeği hazırlama planları yapıyordum… Beni tanıyanlar bilir, evde arkadaşlarımı ağırlamak, farklı lezzet ve tatları onlarla paylaşmak en çok sevdiğim şeydir! Durum böyle olunca, bende yaz tatilinden hemen sonra yakın arkadaşlarımı yemeğe davet etmeye ve birlikte güzel bir akşam geçirmeye karar verdim.
   
Düzenleyeceğim bu akşam yemeği için farklı ve hafif lezzetlerden oluşan bir menü hazırlamak istiyordum. Bunun için de yemek kitaplarımı, dergilerimi karıştırmaya ve farklı lezzetleri aramaya başladım..

Menüye karar verdikten ve gerekli malzemeleri de aldıktan sonra mutfağımda yemek yapmaya koyuldum. İşten döndükten sonra böyle bir akşam yemeği hazırlama telaşına girdiğim için,  son zamanlarda beni hem lezzet hem de pişirme süresi konusunda şaşırtmayan Arzum Aşçıbaşı ile 2 farklı yemeği yapmak için kolları sıvadım. Yeni keşfettiğim Arzum Aşçıbaşı gerçekten de her evde bulunması gereken, müthiş pratik bir alet. Kısa zamanda birçok yemeği hızlıca yapabiliyorsunuz. Özellikle işten sonra eve yorgun gelip, kısa sürede yemek yapmak isteyenlere tavsiye edebilirim.




Arzum Aşçıbaşı ile pişirdiğim ve arkadaşlarımın bayıldığı 2 lezzetin tarifini buradan paylaşmak istiyorum:


 İsviçre’li Rösti:

İsviçre mutfağının gözde yemeği olan Rösti’yi ilk defa yapmayı denedim. Rösti, patatesten yapılan ve genellikle de etin yanında garnitür olarak yenilen bir kolay bir yemek. Hem hafif hem de çok lezzetli olan bu yemeği yapmak için gerekli malzemeler:

·         4 orta büyüklükte patates ( kişi sayısı kadar patates kullanın)
·         1 çay kaşığı tuz & Karabiber
·         2 yemek kaşığı Zeytinyağı
·         1 çay kaşığı Kırmızı toz biber

Yapılışı:

Patatesleri yaklaşık olarak 10-15dk kaynatın. Burada önemli olan patateslerin çok sert ve çok yumuşak olmaması. Patatesleri soğuttuktan sonra, kalın bir rende alın ve patatesleri rendeleyin, içine tuz ve biberi ekleyin.

Arzum Aşçıbaşınıza 2 yemek kaşığı zeytinyağını ve 1 çay kaşığı kırmızı biberinizi koyun ve hafif ısıtın. Isınan makinaya, rendelemiş olduğunuz patatesleri orta büyüklükte bir daire olacak şekilde koyun. Bu yemeği Arzum Aşçıbaşında yaparken, Izgara modunu kullandım ve makinanın kapağını hep kapalı tuttum. Patateslerin 1 tarafı kızarmaya başlayınca, diğer tarafını da aynı şekilde pişirdim. Servis etmeden önce de makinanın sıcak tut modunda Rösti’leri ısıttım.














 Susamlı Tavuk:

Uzakdoğu restoranlarında susamlı tavuk yemeyi çok seviyorum ve bu lezzeti ilk defa evimde arkadaşlarım için yapmak istedim.

Kolay ve hızlı bir şekilde yapılan Susamlı Tavuk için malzemeler:

·         3 tavukgöğsü // minik kuşbaşı parçalar halinde doğranmalı
·         ½ bardağı soya sosu
·         5 kaşık susam
·         1 çay kaşığı tuz
·         2 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:

Arzum Aşçıbaşınızı Izgara konumuna getirin ve Kuşbaşı doğranan tavukları ve zeytinyağını makinanın içine koyun. Tavukları 5dk boyunca makinada soteledikten sonra, üzerine soya sosunu ekleyin ve yine 5dk  suyunu hafif çekene kadar pişirin. Soya sosu tavuğa işledikten sonra üzerine tuz ve susamı koyup sıcak servis yapın.






Özellikle bu yemeğin yanında yapabileceğiniz güzel bir öneride bulunmak istiyorum.
Yemeği servis yaparken yanında kızarmış lavaş ekmeklerini ekleyin. Nasıl mı? Gelin daha detaylı anlatayım..

Marketlerde satılan Lavaşlardan alın ve bunları minik üçgenler şeklinde kesin ( yukarıdaki fotoğraftaki gibi). Fırınınızı önceden ısıtın ve bu lavaşları tepsiye dizin. Lavaşların üzerine toz kırmızıbiberi ve zeytinyağını gezdirin. Yaklaşık 10dk, lavaşlar çıtır çıtır oluncaya kadar pişirin. Göreceksiniz, muhteşem bir lezzet olacak. Bu lavaşları hazırladığınız susamlı tavukla servis edin.


Önümüzdeki günlerde, Arzum’un farklı ürünleriyle deneyeceğim lezzetleri yine bloğumda paylaşıyor olacağım. Özellikle Fransız mutfağından birkaç farklı lezzeti denemek istiyorum J

Şimdiden bu tarifleri deneyenlere afiyet olsun J

                                

8.11.2013

Rodos Sen Ne Güzel Bir Adasın!


2013 benim için Yunanistan yılı oldu sanırım..

Nisan ayında, Kavala, Selanik, Atina üçlüsünden sonra, Ağustos’ta ise Rodos adasına gittim.
Rodos’a gitmeyenler, gitmeyi düşünenler için bu adada neler yapabileceğinizden, nerelere gidebileceğinizden bahsetmek istiyorum. Hala bu yaz nereye gitsek diye soruyorsanız, mutlaka Rodos’u da düşünün derim J

Rodos’a Nasıl Gidilir?
Bodrum, Marmaris ve Fethiye’den feribotlarla adalara ulaşabilirsiniz.
Biz stratejik bir hata yaparak Fethiye’den gittik J Buradan gitmesi biraz uzun sürüyor, hatta deniz dalgalı olunca tekneler daha da yavaş gidiyor.. Eğer daha hızlı adaya varmak isterseniz, ya Marmaris-Rodos yapacaksınız. Ya da uçakla İstanbul – Atina – Rodos yapacaksınız J

Rodos’ta Nerede Kalınır?

Adada bir çok otel seçeneği var. Bütçenize göre bir otel bulabilirsiniz. Biz son dakika Royal Apart Hotel’de yer ayırttık, gerçekten de çok iyi bir fiyata konforlu bir otelde kaldık. Gitmeyi düşünürseniz bu oteli tavsiye ederim, tarihi şehir merkezine 15dk yürüyüş mesafesinde J

Rodos’ta Nerede Yemek Yenir?

Yunan Mutfağına edecek lafımız yok! Balık,meze ve peyniri seviyorsanız Yunanistan’da hiç ama hiç sorun yaşamazsınız. Biz şans eseri çok güzel restoranlar ve barlar keşfettik. Size tavsiyem, yerel tatları tadın, şehirde karşınıza çıkan pastanelerden börek yiyin ( börekleri çok güzel yapıyorlar), yerel şaraplardan tadın.

Güzel bir akşam & öğle yemeği için tavsiyelerim:

1-      Nireas: Burası Rodos merkezinde. Balık ve meze için çok ideal bir yer! Saganakileri ( yumurtasız beyaz peynirli ve midyeli menemen) çok güzel. Sahipleri de çok sempatik ve yemek fiyatları da uygun. Yemeğinizi çağla ağaçları altında yiyorsunuz ve mekanın aydınlatmasını minik ışıklarla yapmışlar bu da ortama sıcaklık katıyor.





2-       Portraits: Nireas’ın hemen karşısındaki Bar. Ortamı çok güzel ve bir çok farklı kokteyl bulabilirsiniz. Mutlaka Passion Fruit Mojito’yu tadın derim J

3-      Tamam: Yine Rodos merkezinde. Ben gitmedim ama arkadaşlarımın tavsiyelerine göre müthiş yemekleri, mezeleri varmış ve fiyatlar uygunmuş.

4-      Tambakio : Burası St. Paul plajındaki muhteşem restoran. Şunu söyleyebilirim ki yediğimiz en iyi yemekler buradaydı. Muhteşem bir koydaki tek restoran burası. Trip Advisor’dan bazı fotoları burada bulabilirsiniz. J http://www.tripadvisor.co.uk/Restaurant_Review-g227884-d3460228-Reviews-Tambakio-Lindos_Rhodes_Dodecanese.html

5-      Fuego: Rodos’un eski şehirinin içindeki barlar sokağında. Ağaçların altında dans edebileceğiniz, ve güncel parçaları çalan bir mekan. Biz bayağ eğlendik!

6-      Rain Bird Cafe: Lindos’taki muhteşem manzaralı bir cafe. Manzarasını görüp de oradan ayrılmak bana çok zor geldi. Lindos şehrini gezerken burada mutlaka bir frappe arası verin derim, inanın pişman olmazsınız!

*** Yaklaşık kişi başı güzel bir akşam yemeği için max 20 euro  min 16 euro ( içki dahil) ayırmak gerekiyor.

Rodos’ta Nerelere Gitmeli, Nereleri Mutlaka Görmeli?

Rodos’a eğer yazın gidiyorsanız havanın sıcaklığını göz önüne alırsak daha çok plaj ve koyları gezebilirsiniz. Şehir merkezi gün boyu çok sıcak oluyor, şehri, kaleyi,marinayı bence gece gezin.
Bu adayı gezerken mutlaka bir araba kiralamak gerekli çünkü tüm güzel koy ve plajlar şehirden 30 dk ila 1 saat uzaklıkta ve adanın doğusunda yer alıyor. Arabasız buraları gezmek imkansız.

Şehir merkezinde gerek Osmanlı gerek Rodos mimarisine ait bir çok eser var. Bizimkilerin yaptığı camiler, Sokrates sokağı ve çevresinde ve mutlaka görülmeli.

Peki Rodos çevresinde nerelere gidilir?

Biz ilk gün Anthony quinn bay’e gittik. Buradaki sahil bizim Türkiye’den alıştıklarımızdan farklı. Kayaların içinden denize giriyorsunuz ve kum yok. Deniz enfes! Ben 3 saate yakın denizde yüzdüm J insanın bu koyda yüzdükçe yüzesi geliyor!




Buradan sonra, akşama doğru başka bir plaj olan Tsambika’ya gittik. Burası uzun ve kumlu bir plaj. Şezlong ve şemsiyeyi 8 euro’ya kiralayabiliyorsunuz. Denizi çok temiz ve kumlu plaj sevenler için ideal. Ama WC olayı çok kötüydü, bu plajın en kötü olayı bence tuvaletlerin berbat ve pis olması, onun dışında tavsiye ederim.

Tsambika



Adadaki ikinci günümüzde plajları ve koylarıyla ünlü Lindos’a gittik. Burası tam bir yunan şehri. Beyaz evler ve dar sokaklarıyla insanı büyülüyor. Şehri adamakıllı görmek için de tepedeki amfi tiyatroyu gezmenizi tavsiye ederim. Şehir içinde bir çok minik  dükkan var ve buradan hediyelik eşyalardan alabilirsiniz. Özellikle de seramik sevenlere duyurulur, buradaki seramik tabalar çok iyi. Yemek için de yukarıdaki listeme bakabilirsiniz.








Lindos’a gelince yapılacak 2 şey var: sabah plaj akşam üstü ise şehri gezmek. St. Paul plajı en ünlü plajlarından. Burası kum ve deniz yine masmavi ve enfes! Ben yine burada uzun saatler boyunca yüzdüm ve denizden hiiiiç çıkmak istemedim.  J


Adadaki 3.günü ben şehri gezerek geçirdim. Şehir o kadar büyük ki, ara sokaklara girmek, fotoğraf çekmek için çok ideal.


Rodos merkezinden

Rodos Sokaklarından

Rodos’ta Yapılması Gereken 10 Şey!

1-      Frappé’lerden mutlaka tadın. Bu soğuk kahveleri sütlü ve şekerli de tercih edebiliyorsunuz.
2-      Sakız liköründen tatmadan dönmeyin!
3-      Araba kiralayıp adanın doğusundaki plajlara gidin!
4-      Şehir merkezindeki ara sokaklara girip bol bol fotoğraf çekin.
5-      Kendinizi kalamar, ahtapot ve mezelerin ellerine bırakın, alacağınız kalorilere aldırış etmeden yemeklerin tadını çıkarın. Nasıl olsa yüzeceksiniz, kilolar gider J
6-      Seramik tabaklardan alıp evinize dekore etmede kullanabilirsiniz.
7-       Taze zeytinyağlarından mutlaka alın.
8-      Şehrin tadını gece barlar sokağında çıkarın.
9-      Rodos kalesini gezin // ben yapamadım siz yapın J

10-   Yunanistan’da ve tatilde olmanın keyfine varıp güzeeeel bir tatil geçirin.  

7.31.2013

Paris Notları -1

Yine yeniden Paris'teyim..

En son buraya geleli 2,5 sene olmuş..

Bu sefer çok farklı bir şekilde geziyorum bu şehri..Turistlik yerler yerine arka sokaklarına, bilmediğim mekanlarına gidiyor, görmediğim caddelerine giriyorum Paris'in.

Çok yakında blogumda, Paris'te farklı neler yapılırın cevabını yazacağım :)

Bekleyiin!!!

7.18.2013

Bu Yazın Aktivitesi: Doodle!

Geçen hafta blogumda bahsettiğim ve yeni keşfettiğim doodle ve zentangle ilgim giderek ve çoğalarak devam ediyor!


Boş bulduğum her durumda, elimde kağıt kalem bir şeyler karalıyıp duruyorum, arkadaşlarımla paylaşıyorum... yaptıklarımı görenler benden ilham alıp masa başında bana katılıyor ve bu kafa dağıtıcı aktiviteye dahil oluyorlar, buna bayılıyorlar ve bize de öğret diyorlar :) Bende öğrendiklerimi ve keşfettiklerimi herkesle paylaşıyorum, bu sebeple de bu sitede bir çok örnekler bulacaksınız.

Geçen pazar ailecek 2 saat boyunca taş boyama yaptık ve ortaya muhteşem figürler çıktı. Resim yapmak çok zor, yeteneğim yok diyenler beni dinleyin! bu gerçekten de çocuk oyuncağı :)

Resim çizmenin beyni bu kadar rahatlattığını ve mutluluk verdiğini bilmiyordum :) bu yazın vazgeçilmez aktivitesini herkese tavsiye ederim.

Buyrun fotolar:








7.10.2013

Zentangle ve Doodle mı? O da Ne?

Küçüklüğümden beri elime kağıt kalem alıp garip garip şekiller çizer ve bu şekilleri boyardım.
Seneler sonra bir cumartesi evde dolapları karıştırırken gazlı boylarımla, boş resim defterlerimle karşılaşınca resim çizmeyi ne kadar çok özlediğimi anladım...

Küçüklüğümde beri üretmeyi, yeni şeyleri denemeyi, farklı şeyler yaratıp, bunları çevremdekilerle paylaşmayı çok seviyorum. 
Her zaman aynı şeyleri yapmaktansa bana yeni ufuklar açacak, beni buradan uzaklaştırıp soyut dünyaya taşıyacak olan tüm yaratıcı fikirlere hep evet dedim.. İşte, eski boya kalemleri bulduğumda kendi kendime: "artık yeni bir şeyler denemenin tam zamanı" dedim ve hemen bilgisayarı başına oturup araştırmaya başladım.

Pinterest'te soyut çizimler ararken doodle ve zentangle terimleriyle tanıştım ve şuan kopamıyorum!
Doodle aslında karalamak, rastgele birşeyler çizmek demek.. Özellikle Amerika'da çok tututlan, kitapları olan bir akım diyebilirim.
Google'de doodle diye arattığınızda google'ın yapmış olduğu o meşhur anasayfa tasarımları çıkıyor. Hani önemli günlerde google o kişi veya olayı anlatan çizim yapıyor ya.. işte onlara da doodle deniyor.

doodle, içinizden geldiği gibi figürler çizmek ve bunları renklendirmekle oluşuyor. Zentangle ise yine doodle ile aynı anlamda. Ama onda kendini tekrarlayan motifleri kullanarak yapmak istediğiniz şekli oluşturuyorsunuz. Aynı aşağıdaki gibi :


Çok yeni başadığım bu hobby bana kısa zamanda çok şey kattı: stresimi azaltmayı, kafayı dağıtmamı sağlıyor, yaratıcılığımı geliştiriyor ve bana çook ama çook zevk veriyor.

Blogumda artık bu sanattan çok ama çok örnek vereceğim ve ilk kalemi elime aldığımdaki doodle'ımı paylaşmakla başlıyorum:



ikinci çalışmam ise çok daha enteresan.. yine evdeki dolapları karıştırırken seneler önce denizden topladığım çakıl taşlarını buldum =) bakın ortaya neler çıkardım:






Ve... en son yaptığım çalışma ise:


:) yeni çalışmalarımı buraya ekliyor olacağım. Bu çalışmalar hakkında daha fazla bilgi isterseniz yorum yazmaktan çekinmeyin!!

6.21.2013

Leave the World Behind you..


Bütün bu olanları, yaşananları geride bırakmak..
Anlık bile olsa her şeyi unutmak..
Zamanı durdurmak ve bu zamansızlığın tadını çıkarmak..
Tek istediğim bu...

Can we leave the world behind us?

Lune - Leave The World Behind from Stink on Vimeo.

6.10.2013

Evde Ebru Yapımı İçin Pratik Bilgiler



Sonunda evimde ebru teknemi açma cesaretini gösterdim. Caseret diyorum çünkü zor ve zahmetli bir iş evde Ebru yapmak.

Son 2 senedir Ayla Makas’tan Ebru dersleri alıyorum ve bu sanata olan ilgim giderek artıyor.
Aldığım dersler dışında, kendi evimde de ebru yapmaya devam etmek için sonunda gerekli malzemeleri aldım ve evde kendi minik atölyemi kurdum.



Evde ebru sanatını yapmak biraz meşakkatli bir iş. Öncelikle bunun için bir oda / balkon bulmanız lazım. Sonra da Ebru malzemeleri satan bir dükkana gidip tüm malzemelerinizi alabilirsiniz.

Bütçe?

Şunu söyliyim ki bu iş için en az 400 TL’lik bir bütçe ayırmak lazım, evet biraz fazla gibi geliyor ama aldığınız malzemeler size bayağ uzun süre ebru yapmanızı sağlayacak.

Peki malzemeler neler?

Ebru teknesi à ben eminönündeki bakırcılar çarşısından aldım. Baklava tepsisi ya da ebru teknesi için tepsi arıyorum dediniz mi hemen veriyorlar.. tanesi 25 TL ve en hesaplısı bu. Ebru malzemeleri satan özel dükkanlarda metal tekneler  90 TL’ye kadar çıkabiliyor.

Boyalar à Ayan Ebru’dan kullanıma hazır olan boyalardan aldım. Farklı boya alabileceğiniz yerlerde var ama ben herşeyi Ayan’dan aldım. Mavi, beyaz, siyah, sarı, yeşil başlangıç için ideal boyalar.

Fırça & Kitre & Öd & Biz Seti à bunları da Ayan’dan aldım.

Kavanoz à Ebru yaparken bir çok kavanoza ihtiyacınız olacak. Orta boy ve en minik boylardan mutlaka 8 er adet alın. Ayan’da var, piyasaya göre hafif pahalı. Çevrenizde mutlaka kavanoz satan dükkanlar vardır, oralardan da alabilirsiniz.

Kağıt à Şamua kağıt , yine Ayan ebrudan aldım.
Huni & tülbent & 5 litrelik bidon à artık bunlarıda bulun bir yerden  J

Gelelim, ebru tekenesini kurmaya J

Evde kurutma yöntemleri



İlk iş, kitre yapımı.
3 kaşık tepeleme deniz kadayıfını, 3 litre su ile karıştırın. Bunun için mutlaka ama mutlaka el mikseri kullanın. Göreceksiniz, deniz kadayıfını suya koyar koymaz topak topak olacaktır. Bu yüzden hemen mikser ile 10 – 15 dk topaklanma gidene kadar karıştırmanız gerekiyor.
Hazır olan kitreyi 5lt’lik bidona koyacaksınız bunun için de ilk önce bidonun ağızına tülbent ve huni yardımı ile kitreyi boşaltmanız gerekiyor. ( Eğer bu yöntem işe yaramazsa, diğer 2.yöntem çay süzgeci ile kitreyi süzmeniz) Yaptığınız kitreyi soğuk bir yerde – ben buzdolabına koydum – saklayın ve ertesi gün kullanmadan önce oda sıcaklığına gelince kullanmaya başlayın.
Unutmayın, kitre çok katı olmamalı, boza kıvamında olmalı. Değilse su ekleyin.

Gelelim boyaların hazırlanmasına...

Ebru sabır  ve emek işi.. evde teknenizi açtığınızda bunu çok yakından deneyimliyorsunuz...
Boyaları mağazadan alır almaz kullanamazsınız, boyaları pişirmek gerekiyor ve hazırlamak gerekiyor. Nasıl mı?
Size örnek olması amacıyla, battal için boya yapımını aktarıcam.

 Kitrenizi tekneye dökün.. 2 kavanoz alın ve 1. Kavanoza 2 yemek kaşığı boya koyun. Boyayı su ile karıştırın ( karıştırmak için boya fırçasını kullanabilirsiniz..) Orta büyüklükteki bir kavanozun yarısından fazlası kadar su koyun.
Ebru boyalarınızın kıvamını bulmak sizin denemelerinize bağlı ve kesin bir tarifi yok. Su ile karıştırdığınız boya içine 10- 15 damla öd ilave edin ve biz ile bu karışımdan biraz alıp kitre üzerine dökün. Boyanız çatlak çatlak olacaktır, ya da kumlu.. bu doğal. Eğer böyle ise içine su eklemeniz gerekir. Eğer boyanız ceviz kadar açılmıyor ise öd gerekir demektir..  boya hazırlanmasında öd ve su miktarları çok kritik bunlar sizin deneme yanılma yöntemiyle yapmanıza bağlı olan ayarlar, o yüzden tiyo veremiyorum J

Bu yapmış olduğunuz boya karışımının yarısını  ( boyanın rengi çok koyu olabilir) farklı bir kavanoza koyun. Şuan elinizde 2 ayrı boya kavanozu ve karışımı var. Battal için önemli olan ilk boyanın ikinciye göre hafif koyu olması lazım. İkinci boyanında ilkine göre daha çok açılması lazım. Bu dengeyi tutturduğunuzda boyalarınız hazırdır demek.
Yine hatırlatmak isterim, boya eğer teknede dibe çöküyorsa içine ÖD, eğer boya çatlıyorsa içine SU koymanız gerekli J

Boyanın tonunu tutturmak için bir çok kez denemek lazım...

Benim bazen boyaları hazırlamam 40dk sürüyor... teknenizin boyalara verdiği tepki her zaman değişik olabiliyor. Unutmayın, Ebru Sanatı sabır işi, emek işi... yılmamak ve tekrar tekrar denemek gerekiyor!


Şimdiden evde teknesini açanlara bol şanslar!

5.18.2013

Ayla Makas Ebru Sergisini Kaçırmayın!

Ebru sanatçısı Ayla Makas'ın öğrencileriyle birlikte açmış olduğu Ebru Sergisi 16 Mayıs'ta Gümüşsuyu'ndaki Atatürk Kitaplığı'nda açıldı ve 31 Mayıs'a kadar devam edecek.

Benim de Ebru hocam olan Ayla Makas'ın sergisini mutlaka ama mutlaka bu haftasonu ziyaret edin. Sergide hem Ayla hocanın hem de öğrencilerinin bir çok eserini bulabilirsiniz. Sergide geleneksel Ebru sanatının Minyatür, Hat ve Kat'ı sanatıyla nasıl harmanlandığını görebilir ve beğendiğiniz eserleri satın alabilirsiniz. Ben sergiye hayran kaldım, emeği geçen herkesi tekrar tebrik ediyorum!

Bu güzel haftasonuna biraz sanat katmak isterseniz,mutlaka Ayla Makas Ebru Sergisine uğrayın pişman olmazsınız :)

Sergiden bir kaç kareyi de sizlerle paylaşmak isterim, özellikle gül motiflerinin Kat'ı sanatı ile uyumuna hayran kaldım.

Ayla Makas'ın Çalışması


Ayla Makas'ın Çalışması
Mine Makas'ın Kat-ı Çalışması




5.06.2013

Hıdırellez


5 Mayıs 2013, Hıdırellez gecesi... Her sene olduğu gibi bu sene de yazdım dileklerimi bir sayfa dolusu kağıda.
Bu sene dileklerimi gül ağacına değilde, boğazın serin sularına bıraktım..Gece gece Beşiktaş'tan boraktım dileklerimi kapkara denize..

Bir çok şey diledim Allah'tan.. bu sene ve seneye gerçekleştirmek istediğim dileklerimi, hayallerimi yazdım..
2 ay kritik olsun hayatımda dedim: Ekim & Mart... oldu da gerçekleşirse dileğim, işte o zaman hayatımda büyük bir değişimi olacak. Hz. Hızır umarım boğazdan yolladığım dileklerimi duyar ve hayallerimi gerçekleştirmek için bana bir sürpriz yapar :)

5.01.2013

Kahvenizi Nasıl Alırsınız?

Gün geçmiyor ki yeni bir kahve zinciri Türkiye pazarına girmesin...

Önümüz, arkamız, sağımız, solumuz kahve dükkanı oldu..

Türk kahvesinden ibaret olan kültürümüze bir çok kahve türü giriyor: latte, maccihato vs vs.. Bazen bu kahve çeşitlerini görünce kafamız karışıyor, "tam olarak içinde ne vardı bunun" diye sormuyor değiliz.

Kahve meraklıları için aşağıdaki, ilüstrasyon tam da bu durumda bize kahvenin çeşitlerini ve özelliklerini anlatma konusunda yol gösteriyor :) kahve meraklısına duyurulur.



4.25.2013

Mail Üzerinde Müşterilerinizle İletişim Nasıl Olmalı? / Doritos Akademi Örneği


Müşteri deneyimi sadece satın alma süreci boyunca hissedilecek ya da yapılandırılacak birşey değildir.. bir marka olarak, müşteri deneyimi yaratmak istiyorsanız, müşterinizle olan tüm “touch point”’lerde onlara nsıl bir deneyim yaratmalısınız sorusunu kendinize sormak gerekir.
En son yaşadığım ve beni gülümseten bir olayı sizinle paylaşmak isterim.

Bildiğiniz gibi, doritos akademi şuan büyük bir kampanya yürütüyor ve yeni cips tadı ve şekli için sosyal medya, televizyon vs üzerinden tanıtımını yapıyor.

Bende bu kampanyaya katılmak ve fikrimi onlara sunmak için siteye kayıt oldum. Bu arada, Doritos Akademi hakkında hiiç ama hiiç bir fikrim yoktu, bunu sözde akademi olarak düşünüyordum.. Neyse, ben başvurdum ve mail adresime konfirmasyon maili düştü. Klasik bir mesaj beklerken bakın Doritos Akademi bana ne yazdı:

yazının devamı için buraya tıklayın.

4.04.2013

We love to EAT in İstanbul!


I can say that Turkish people loves to EAT!

We can eat anything, in anywhere, at any time!

If one day, you come to Istanbul, I am sure that you’ll remark lots of cafes, restaurants, shops, buffets, food corners in each street of Istanbul. This is a city where people love to EAT!
I was born in İstanbul and I really love my city! I admit that it’s a huge city with lots of chaos ( ,traffic, stress, crowd, people etc..) but what I like in here  is Istanbul never sleeps!

This city is very dynamic, people spend lots of time out of their houses.. cafes, restaurants, streets are always full of people!

Last weekend we had a sunny but very sunny Sunday in Istanbul! As all İstanbul citizens, I was at outside with my friends and we were on our way to Karakoy! We walked around Eminönü and Karakoy, there were thousands of people around us and most of them were eating & drinking on the streets... When you compare with Europe, In Istanbul, we have street food vendors everywhere! These vendors don’t sell only sandwiches but many other things.. While I was walking around with my friend, I thought that it’ll be interesting to take pictures of these street food vendors for my blog! I really enjoyed while I was taking pictures, I hope you’ll enjoy too!


Grilled Fish Sandwiches.. 

Grilled Fish - in Eminönü, from this big ottoman boat you can buy grilled fish sandwiches

TEA Man :) Tea time near Bosphorus..

"Simit" most delicious thing you can it in your life :)

"Simit" most delicious thing you can it in your life :)

yummy! grilled & boiled corn  and grilled chestnuts!

this one is original :) Rice & chickpeas - one of the traditional street food.

this man was selling nuts :)

Another interesting one.. Pickle juice vendor. People drink this juice with grilled fish sandwich :) must taste!