Herkes bir derdin, bir meselenin, bir hayalin
peşinden koşuyor bu dünyada.
İşi, trafiği, müşterisi, ailesi, sevgilisi,
harcı - borcu derken bir bakmışız ki zaman su gibi akıp geçmiş ellerimizden.
Kimimiz bu zamanı iyi değerlendirirken, kimimiz de farkında olmadan yaşıyor bu limitli zamanı .
İstanbul gibi büyük bir şehirde, günlük
işlerin yoğunluğundan, derdinden, mutluluğundan minik detayları atlıyor bazen
insan… Aslında hayat dediğimiz bu yolculuk o küçük detaylarda saklı bence… Kaç kişi şu koca istanbul’da
çevresindeki insanlarla gerçekten de kaliteli bir zaman geçirebiliyor ?
Kaçımız her gün gördüğü, alışveriş ettiği, konuştuğu esnafıyla ya da komşusuyla
selamlaşıp, hal hatır soruyor ya da bir şeyler paylaşıyor ? Açıkçası ben
bunları yapmayalı çok uzun zaman olmuştu..Ta ki bugüne kadar… Bugün, her gün
görüştüğüm, sevdiğim ve yemeklerini yediğim esnaflarla güzel bir an paylaşma
şansı elde ettim. Onların küçük dünyalarına ortak olup, aslında hayatın
insanlara ne kadar da ortak yanlar verdiğine bir kez daha şahit oldum… Ben bu gün paylaşmayı, samimi
olmayı, küçük şeylerden mutlu olmayı ve paylaşmanın çok güzel bir duygu
olduğunu tekrar farkettim ! Gerçekten de hayat paylaşınca güzelmiş ! :)
No comments:
Post a Comment